Devlet İçindeki Devletçikler (1)

DEVLET İÇİNDEKİ DEVLETÇİKLER (1)

Erol MARAŞLI / Yeni Vizyon Gazetesi

İZSU’NUN ADALETİ?

Ne yazık ki; ülkemizde ana devlet yapımızın içinde kimsenin söz geçiremediği, bildiğini okuyan devletçikler var.

Bir kısmı özelleştirme kapsamında “özel sektör” oldu. Bazıları hâlâ kamu görevi yapan devlet kuruluşları ya da bağlı kuruluşlar.

Bunlar kendi kendine karar alır, uygulamaya sokar ve götürmediği hizmetten bile para alırlar. Ya da vatandaşa eziyet için ellerinden geleni yaparlar. “ Kurum zararını azaltmak” için keyfi zam yaparlar. Bazı vatandaşlar bunların haksız idare ve tasarrufları için mahkemelere giderler ama toplumun büyük bir kesimi  ya “amannn boş ver” der geçer yada “düzeltecek ben mi kaldım?” mantığıyla sineye çekerler…

Devletçik içindeki devletçiklerden birisi de İZSU/İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi’dir

Misyon ve vizyonu şöyleymiş; “Hemşehrilerimize, çevre ve insan sağlığını gözeterek, içme suyu ve atık su hizmetlerini etkin, verimli, kaliteli ve sürekli sunmak. Bilim ve teknoloji ile; su kaynaklarını koruyan, atık suların doğaya dönüşünü sağlayan, gelecek nesillere yaşanabilir bir çevre bırakan, halkıyla bütünleşen lider kurum” olarak tanıtılıyor….

Yani İzmir’in su ihtiyacını karşılamak için yatırım yapar ve su dağıtımını sağlar. Atık su ve kanalizasyon şebekesini kurar ve İzmir’de yaşayanlara sunduğu bu hizmetten bedel alır. İzmir Büyükşehir Belediyesinin bir kuruluşudur. Yani bir devlet kurumudur; amme/kamu hizmeti görmektir. Bu görevi yaparken vatandaşa karşı adil davranmak asli görevidir.

Öyle midir? Kararı siz verin!

İzsu genel kurulu ( bu kurulun seçim şeklini, kimlerden teşekkül ettiğini bilmiyorum) 2016 kasım genel kurulunda bir karar aldı: gazetelere “ İzsu genel kurulu yaptığı toplantıda, kapatılan  bazı beldelerin su bedellerini  yüzde elli indirdi” diye haber yapıldı. OHAL kapsamında çıkartılan kanun hükmünde kararname uyarınca kapatılan beldelerdeki su fiyatlarında indirime gidiliyor. Eski beldeler de tıpkı köylerde uygulanan tarife gibi metropol ilçeler ve ilçe merkezlerine göre suyu indirimli kullanacaklar. Güzel bir karar. Yerinedir.

Ancak bu indirimli tarifeden Selçuk'ta Belevi, Aliağa'da Yeni Şakran, Ödemiş'de Birgi, Bozdağ, Gölcük, Kayaköy, Bademli, Ovakent, Konaklı, Kaymakçı ve Çaylı, Tire'de Gökçen, Bergama'da Göçbeyli, Bölcek, Ayazkent, Yenikent ve Zeytindağ, Dikili'de Çandarlı, Kınık'da Poyracık, Yayakent, Karaburun'da Mordoğan mahalleleri yararlanacak…

Yararlandırılmayan beldeler ise; aklıma gelenler şunlar: Helvacı, Çırpı,   Bağarası, Gerenköy, Yenifoça, Özdere, Gümüldür, Ürkmez, Doğanbey-Payamlı,   Emiralem,   Türkelli vb.

Bu karar alınırken belde seçiminde hangi kriterler göz önünde bulunduruldu? İzsu’dan bir açıklama yapılmadı. Mağdur olan beldelerden de ses soluk çıkmadı. Kitle örgütleri, mağdur olan beldelerin bağlandığı belediyelerin başkanları da sessiz kaldı.

Muğla BŞB si suya zam yapınca Fethiye ilçesinin çok başarılı belediye başkanı Sn Behçet Saatçı karşı çıkmıştı. Bizimkilerden ses soluk yok!

İzsu’nun faturalarında;  İzsu’nun kanalizasyon döşemediği, atık suyu paket arıtma yapan beldelerin bazı yerleşim yerlerinden/ sitelerden- kooperatiflerden- müstakil evlerin faturalarına yıllarca 1-Atık Su bedeli, 2- Atık Su Toplama Bedeli, 3-  Atık Su Def bedeli olarak haksız para aldığı ve almaya devam ettiği bir gerçek. Olay basına intikal edince ve Yeni Asır gazetesi manşet yapınca uyanıklık yapıp, bu üç hizmeti(!) faturaya tek kalemde geçiyorlar, “Atık Su Bedeli” diyerek yine alıyorlar…

Mesela Seferihisar’a bağlanan Doğanbey-Payamlı beldesinin Atatürk mahallesinde de kanalizasyon şebekesi yoktur. Ama İzsu hâlâ atık su bedeli tahsil ediyor. Yani vermediği hizmetten para alıyor, buradakiler ayrıca paket arıtma tesisleri için elektrik ve vidanjör parası ödüyorlar… Mesela 45 liralık su tüketen bir abone 43 lira atık su bedeli ödüyor.  Yani temiz su parası kadar, atık su bedeli ödüyorlar… hizmeti verilmese dahi!

Bazı yerlerde asbestli borulardan daha düne kadar su içenler vardı. Bilmiyorum hâla  asbestli boru döşeli mahalle ve belde  varmı? Asbest’in kanserojen madde içerdiği bilinen bir gerçek! Kanserojen taşıyan borulardan su içenler için bir kanser taraması yapılsa iyi olur. 

BŞB si sosyal demokratların yönetimde olduğu bir belediye ve ona bağlı bir kurum olan İzsu’nun verdiği hizmet bu işte! Sosyal demokrasinin temel ilkelerinden biri de hizmette eşitlik değil mi? Yoksa bu evrensel bir ilke de yerel yönetimin bu ilkeye uyma zorunluluğu yok mu acaba diye düşünüyorum…